Duygusal zekâ, duygularımızı anlamayı ve kontrol etmeyi, aynı zamanda başkalarıyla duygular hakkında iletişim kurabilmeyi becerisidir. Duygusal zekâ öğrenme ve deneyim ile yaşam boyu gelişebilir. Duygusal zekâ; öfke ve çatışmayı yönetmek, insanlarla ilişkiller kurmak ve sürdürmek, karar vermek, sosyal olaylara uyum sağlamak ve olup bitenleri anlamak, uygun biçimde karşılık vermekle yakından ilgilidir. Duygusal zeka gelişimi kendimize ve çevremize pek çok yönden kakı sağlar. Bunlardan bazıları;
Teorik temelleri Dr. Haim Ginott tarafından atılan Duygu Koçluğu yaklaşımı John Gottman’ın çiftlerle gerçekleştirdiği uzun yıllar süren araştırmalar sonucu ebeveynlik stillerini duygulara yaklaşım biçimlerine göre sınıflandırmıştır. Duygusal zekâsı yüksek çocuklar yetiştirmenin yalnızca yöntemlerini değil aynı zamanda felsefesini de anlattığı “Duygusal Zekâsı Yüksek Çocuklar Yetiştirmek” isimli kitabı 1997'de yayınlanmıştır.
Gottman yıllar boyu yaptığı araştırmalarda, çiftleri ve ebeveynleri laboratuarında gözlemlemiş ve çalışmalarını 3000’den fazla çift ile sürdürmüştür. Ebeveynlerle yaptığı görüşmeler ve boylamsal araştırmalar sonucunda yaptığı yayınlarda üç farklı ebeveynlik stili tanımlamıştır. Bunlar duygu koçu ebeveyn lik stili, duyguyu yok sayan ebeveynlik stili ve duyguyu dikkate almayan ebeveynlik stilidir. Bu akımın iki öncüsünün ardından pek çok araştırmacı bu yaklaşımı temel almıştır.
Avustralya’da Dr. Sophie Havighurst ve arkadaşları duygu koçu ebeveynlik alanında uygulanabilecek yöntemler geliştirmiş ve duygu koçluğu’nun yararları hakkında araştırmalar yapmıştır. İngiltere’de ise EmotionCoachingUK kurucularından Janet Rose, Louise Gilbert ve Licette Gus duygu koçluğunu okullarda bütüncül yaklaşımlar olarak uygulanmış ve duygusal zekâ gelişimi, çatışma yönetimi gibi pek çok konuda olumlu sonuçlar verdiğini bulgulamıştır.
Çocuklar duygularını düzenlemelerine yardımcı olmaları için ebeveynlere güvenirler. Ebeveynler gelişirken, onlara duyguları, kendi duygularını anlamayı ve düzenlemeyi öğretir. Bazı ebeveynlik stillerinin bu konuda diğerlerine göre daha uygun olduğu bulgulanmıştır..
Gottman ve meslektaşları, ebeveynlerin meta-duygu felsefesi ve ebeveynlik stilleri ile çocukların duygularını düzenleme yetenekleri arasında bağlantılar olduğunu ortaya koymuştur. Çocukların, ebeveynlerini modelleyerek negatif duygularını şiddette başvurmadan ifade edebilmeyi, öz düzenleme yapabilmeyi öğrendikleri sonucuna varmışlardır. Çocuklarının duygusal anlarında öğrenmeyi destekleyen, bir başka deyişle duygu koçluğu yapan ebeveynler, çocuklarının duyguları ve davranışları karşısında daha az eleştiride bulunuyorlardı.
Bu web sitesinde çerez kullanılır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek, çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.